Zirkonyum, klasik porselen köprü ve protezlerin altyapısında kullanılan gri metalin yerine tercih edilen beyaz bir alaşımdır. Estetik amaçlarla, beyazlatma gibi yöntemlerle sonuç alınamayan ileri derecedeki renk değişimlerinde, kalıtsal yapı renklenmelerinin tedavisinde, ortodonti tedavisinin tercih edilmediği diastema gibi ayrık veya az çapraşık dişlerde, rengi ve yapısı bozulmuş eski dolgulu, dönük dişlerde, aşırı madde kaybı olan dişlerin restorasyonlarında, ön grup implant üstü protezlerde, arka grup dişlerde köprü veya kaplama olarak ve gülüş estetiğini düzenlemekte kullanılmaktadır.

Zirkonyum dişlerin birçok avantajı bulunmaktadır:

Zirkonyum dişler, sağlıklı dişlerin minesi gibi ışığı tamamen geçirebilirken, klasik porselen kaplamaların alt yapılarında kullanılan metaller opak bir görüntü yaratır ve dişlerin cansız ve yapay görünmesine neden olur. Zirkonyum dişler bu sorunun önüne geçmiştir.

Zirkonyum dişlerin bakımı oldukça basittir. Normal diş fırçalar gibi dişler fırçalanmalıdır. Diş ipi ve dişsiz bölgeler için superfloss kullanılabilir. 6 ayda bir diş hekimi kontrollerine düzenli gidildiği takdirde oluşabilecek problemler önceden öngörülüp önlemler alınabilir. Düzenli kontroller yapıldığı zaman zirkonyum dişler çok uzun yıllar kullanılabilir. Ancak, dişler canlı dokulardır ve zamanla aşınmalar ve sürmeler sebebiyle şekil değişiklikleri gözlenebilir. Zirkonyum kaplamalarda değişiklik olmaz, sadece yeni formun ağıza uygun hale getirilmesi gerekebilir.

Zirkonyum dişlerin uygulanması sırasında dişler kesilerek çıkartılır ve rahatsızlık hissi yaşanmaz. Diş metal destekli kaplamalarda olduğu gibi bir miktar küçültülerek ve diş eti sağlıklı duruma getirildiğinde, özel ölçü maddeleri ve ağıza uygun kaşıklar ile hassas bir ölçü alınır. Laboratuvar ortamında dişe uygun renkte zirkonyum altyapısı ve üzerine porselen üst yapısı işlenerek klinik ortamda dişe uygulanır. Son olarak da özel yapıştırıcılarla dişe kalıcı olarak takılır. Kişiler kendi dişlerinden ayırt etmeden rahatlıkla kullanabilirler. Uygulama süresi ise diş etlerinde sorun olmayan hastalarda 1 hafta içerisinde işlem tamamlanmaktadır. Hastaların beğenisine göre hekim ve hasta arasında memnuniyet sağlanana kadar birkaç prova eklenebilmektedir.

Zirkonyum kaplamalar, daimî dişlerin sürmesinden hemen sonra hemen hemen her yaşta tedavi edilebilir. Ancak, 18-20 yaşına kadar yapılan tedavilerde gelişim döneminde çene büyümesi sonucu aralamalar gözlenebileceğinden dolayı sık sık yenilenmesi gerekebilir. Bu yüzden tavsiye edilmemektedir. Son zamanlarda uygulanan yöntemler ile zirkonyum altyapılı kron ve köprüler, metal altyapılı kron ve köprüler kadar dayanıklı olmaktadır. Porselen dişlere oranla kırılganlığı daha azdır. Metal ile kıyaslandığında esneme miktarı daha az, kırılganlığı ise daha fazladır. Bu durum porselenin zirkonyuma, metale karşı daha iyi adapte olmasını sağlamaktadır. Sonuç olarak da porselen kırıklarını en aza indirir. Ters ve fazla bir kuvvette kırılma çatlama görülebilmektedir, ancak bu sağlam dişin kırılma ihtimali ile hemen hemen aynıdır. Klinik ortamda büyük oranda tamiri yapılabilmektedir. Kaplamanın altındaki dişte zamanla çürüme başlayıp madde kaybı oluştu ise düşme görülebilir. Böyle durumlarda diş mümkünse tedavi edilir ve kaplama tekrar yapıştırılmalıdır.