Diş Eti Kanseri (Oral Kanser) Nedenleri
Diş eti kanseri, ağız kanserlerinin bir türü olup genellikle yassı hücreli karsinom şeklinde görülür. Bu kanserin gelişiminde birden fazla faktör rol oynar ve çoğunlukla bu faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. İşte diş eti kanserinin başlıca sebepleri:
- Tütün Kullanımı: Sigara, puro, nargile gibi tütün ürünleri ile dumansız tütün (çiğneme tütünü, enfiye) kullanımı, diş eti kanseri riskini önemli ölçüde artırır. Tütündeki karsinojen maddeler, ağız dokularıyla uzun süreli temas sonucu hücrelerde mutasyona yol açar.
- Aşırı Alkol Tüketimi: Düzenli ve yoğun alkol kullanımı, özellikle tütünle birleştiğinde kanser riskini katlayarak artırır. Alkol, ağız dokularını tahriş ederek karsinojen maddelerin emilimini kolaylaştırır.
- Human Papillomavirus (HPV) Enfeksiyonu: Özellikle HPV-16 ve HPV-18 tipleri, ağız ve boğaz kanserleriyle ilişkilendirilmiştir. Cinsel yolla bulaşan bu virüs, diş eti dokularında kanser gelişimine zemin hazırlayabilir.
- Kötü Ağız Hijyeni ve Kronik İritasyon: Diş taşı birikimi, kırık dişler, uyumsuz protezler veya sürekli travma yaratan dental aparatlar, diş etlerinde kronik inflamasyona ve doku hasarına neden olarak kanser riskini yükseltir.
- Beslenme Alışkanlıkları: Meyve ve sebzeden fakir, işlenmiş gıdalardan zengin bir beslenme düzeni, antioksidan eksikliği nedeniyle kansere yatkınlığı artırabilir.
- Genetik Yatkınlık: Ailede oral kanser öyküsü bulunması, bireylerin risk grubunda olmasına neden olabilir.
- Güneş Işığına Maruziyet: Özellikle dudak bölgesindeki kanserlerle bağlantılı olsa da, dolaylı olarak ağız içi dokuları da etkileyebilir.
- Bağışıklık Sisteminin Zayıflaması: Organ nakli sonrası immünsupresif ilaç kullanımı veya HIV/AIDS gibi hastalıklar, vücudun kanser hücreleriyle savaşma yeteneğini azaltır.
- Yaş ve Cinsiyet: Diş eti kanseri genellikle 40 yaş üstü bireylerde görülür ve erkeklerde kadınlara oranla daha yaygındır.
Bu risk faktörlerinden bir veya birkaçına maruz kalan bireylerin düzenli dental kontroller yaptırması ve ağız hijyenine özen göstermesi önemlidir. Erken teşhis, tedavi başarısını büyük ölçüde artırmaktadır.
|